Rüyada Şehirler görmek

Rüyada Şehirler görmek ile alakalı tabirler aşağıda yer almaktadır. Kaynaklara göre sıralanmıştır.

Osmanlica bilen eleman lazim.. Tikla detaylari oku!

Nablusi: Rüyada bir şehire girdiğini gören kimse; korktuğu şeyden emin olur.
İbn-i Şirin (R.A.) «Bunun üzerine (Musa) korkarak (ve etrafı) gözetleyerek oradan çıktı.» (Sure-i Kasas, ayet 21) mealindeki ayet işaretince, rüyada şehire girmek hayır ve hoştur. Ondan çıkmak ise, hoş değildir.
Bazı tabirciler de: «Ben, ilmin Şehri; Ali de kapısıdır.» hadis-i şe-rifince, şehir alim bir kimse ile tabir edilir.
Bir kimsenin rüyada bir şehire girerek onu harap bir şekilde görmesi, alimlerin yokluğuna delalet eder.
Bir kimsenin rüyada bir şehri imar ettiğini görmesi, o şehirde alim ve evladının çoğalmasına ve evlatlarının kendi meslek ve yoluna devam etmelerine delalet eder. İçinde vali bulunmayan herhangi bir şehir görülse, o şehirde fiyatların pahalı olmasına delalet eder.
Tanınmayan şehir ahiret, tanınan ve bilinen şehir ise, rüya sahibi için veya o şehir halkının dinidir. Bundan dolayı bir kimse rüyada bir şehri tamamiyle veya bazı yerlerinin yıküdığını görse ve şehir de tanıdığı ve bildiği bir şehir ise, o şehir halkının dinsiz kalmalarına, bazen onların dinlerinde olan musibet sebebiyle dünyalıklarının gitmesine delalet eder.
Tabirce şehirlerin en iyisi, en büyüğü ve mamur olanıdır, özellikle o büyük şehir rüya sahibinin iskan ettiği şehir olursa.
Kendisinin nisbet edildiği şehir, babası ile tabir edilir.
Bundan dolayı bu şehrin yer sarsıntısı ve harab olması, babasının öldürülmesine delalet eder.
Rüyada Arap şehirlerinin en üst tarafında olduğunu gören kimsenin, mahsulatı çok olur. Şehrin alt tarafında olduğunu gören kimse, çokça, hile yapar.
Kendisini şehrin ortasında görse, o kimsenin geçimi darlaşır ve kendisi de hain bir kimse olur.
Rüyada kendisini «said-i edna»da gören kimsenin geçimi darlaşır ve azgın olur. «Said-i alada» olduğunu gören de emniyetli ve sözünde sadık olur.
«Tevbe» şehrinde bulunduğunu gören kimse, büyük bir nimetle rızıklanır.
Bir kimse kendisini Habeş vilayetinin birisinde görse, o kimsenin heybeti azalır.
Bir kimse kendisini Kahire'de, Ayn-i Şems ve Feyyum gibi şehirlerde görse, Allah (C.C.) o kimsenin maişetini güzel ve ömrünü uzun eder.
Kendisini Rif şehrinde olduğunu gören kimse, Resulullah (S.A. V)'m getirdiği farzlara iftira eder.
Bir kimse kendisini Ariş şehrinde görse, o kimsenin hayır ve nimeti çok olur.
İstanbul'da olduğunu gören kimse, malında zarar eder. Kudüs şehrinde ve Tur-i Sina'da olduğunu gören kimse, sünnet-i seniyyeyi icra etmeye yönelir.
Beyt-i lahim, Berka ve Havlan'da görse, çok namaz kılar ve dindar olur. Cebel-i Süflani dağında olduğunu gören kimse, bir dostu ile buluşur.
Şarkta bulunan şehirlerin birinde olduğunu gören kimse, büyük bir hayra erişir.

Bağdat şehrine baktığını gören kimse, bir hakimin huzuruna götürülür. Çünkü Bağdat her hakimin ita.at ve inkiyad ettiği bir imamın evi gibidir.
Sıcak ve soğuğu şiddetli olan herhangi bir şehri rüyada görmek, rüya sahibi için aile ve etbaına gelecek belaya delalet eder.
Rüyada Cebel-i Halil, Ürdün ve Buheyre-i Taberiye'de olduğunu gören kimse, bir yolculuğa çıkar. Yahut zelil ve perişan olur.
Bir kimse rüyada Şam'da olduğunu görse, Allah (C.C), o kimseyi büyük bir hayır ve çok nimetle rızıklandırır.
Kendisini sahilde bulunan bir şehirde gören kimse, insanlar tarafından kabul edilir.
Bir kimse kendisinin Rum şehirlerinin birinde olduğunu görse, o kimsenin Allah (C.C.)'a itimad ve tevekkülde bulunmasına delalet eder. Ermeni şehirlerinin tabiri de böyledir.
Bir kimse kendisini Avrupa şehirlerinin birisinde görse, o kimsenin kalp gözü kör ve gönlü rahat olur.
İran'ın şehirlerinde bulunduğunu gören kimse, yalan ve terbiyesiz şeyler öğretir.
Çin ve Hindistan şehirlerinde olduğunu gören kimse, düşmanlarını kahr ve kendisini kıskanan kimselere galip gelir.
Diyarbakır'da bulunduğunu gören kimsenin, durumu güzel olur.
Kerh şehrinde olduğunu görse, vücudundan bir azasını kaybeder.
Kendisinin çöllük bir yerde bulunduğunu gören kimsenin, malına zarar isabet eder.
Hazar'da bulunan şehirlerin birinde bulunduğunu gören kimse, hastalanır.

Kendisinde insan bulunmayan harap bir yerde olduğunu gören kimse, güç yetiremeyeceği bir kavimle bela ve zahmete düşer.
Tuzlu ve kükürtlü bir yerde olduğunu gören kimse, hasta olur.
Halkı çok memur bir şehirde bulunduğunu gören kimse, hatırına gelmeyen bir yerden nzık'elde eder.
Halka sulh yapmak arzusunda bulunan kimse, rüyada bir şehire girdiğini görse, gördüğü insanlar onu hakka davet ederler.
Saltanat sahibi bir kimse, içinde köşk saray bulunan bir şehire girdiğini görse, yakın zamanda insanlara galip gelir.
Bir kimse kendisini önceden harap olmuş ve duvarları yıkılmış eski bir şehire girdiğini ve birçok kimseler gelerek, o yıkılmış duvarların temelim kazarak o şehri eskiden bulunduğu halinden daha sağlam olarak yaptıklarını görse, orada bir alimin veya takva ve ibadet ehli bir muhaddisin meydana çıkmasına yahut doğmasına delalet eder. Eğer ucuzluk, bolluk ve ziraatı güzel bir şehir görse, o şehir halkı ve sakinlerinin iyi halli oluşlarına delalet eder.
«Şehir: (Hakikat kafirlerin dediği gibi değildir.) şu beldeye yemin ederim.» (Sure-i Beled. ayet I) mealindeki ayet işaret ince, yemin etmeye delalet eder.
Şehir, korkudan emin olmaya ve dostlarla buluşup görüşmeye delalet eder.
Şehir halkından olan mü'minleri görmek, maksada nail olmaya, müjde ve sevince delalet eder.

Rüyada Bedir, yerini görmek: «Andolsun ki, siz zayif ve dun iken Allah size «Bedir»de kati bir zafer verdi.» (Sure-i Ali İmran. ayet 123) mealindeki ayet işare-tince, düşmana galip gelmeye delalet eder. Hüneyn'i görmek şiddetten sonra üzüntü ve kederden kurtulmaya delalet eder.
Şam'a girmek, berekete, sıkıntı ve mihnet içinde bulunan kimse için de, hayra delalet eder. Bazen da Şam'ı görmek, fitnelere delalet eder. Kendisinin Şarkta olduğunu görmenin tabiri de böyledir. Ye-men'de olduğunu görse, korktuğundan emin ve imanı artar. .
Batı şehirlerini görmek, izzet, şeref, ilim ve kadrinin yüceliğine delalet eder.
İrem şehrini görmek, o şehire ait haberlere delalet eder.
Allah (C.C.)'m halkını yere batırdığı şehirleri görmek, korkuya, feryat etmeye, ölçü ve tartıda eksiklik yapmaya delalet eder. Bazen şehir görmek, tevbe ve mağfirete delalet eder.
Rüyada ülke görmek izzet, yücelik ve zenginliğe delalet eder. Bazen ülke görmek, o ülkenin sultan veya valisine yahut alim veyahut hakimine ya da ülkeden ithal edilecek bir şeye delalet eder.
Rüyada bir şehire malik olduğunu veya o şehirde hüküm ve nüfuzunu kullandığım gören kimse, bir mülke yahut bir valiliğe ya da kendisine uygun bir rütbeye erişir. Eğer bekarsa, evlenir. Hasta İse iyileşir, günahkar ise tevbe eder. Sapıklık içinde ise, hidayete erişir.

ölmüş bir kimse rüyada bir şehirde görülse, bazen bu rüya o kimsenin Cennetde, Cennet ehli ile beraber olmasma delalet eder. Nitekim ölü tarla içinde görülse, tarla sahiplerinin meşakkat içerisinde olmalarına, rahatlık içinde bulunmamalarına ve gaflet içinde olmalarından dolayı ölünün Cehennemde olmasına delalet eder.
Bazen şehir, oyuna ve dünya işlerine ihtimam göstermeye delalet eder. Eğer rüyada görülen şehirin ismi, San'a gibi güzel bir ismi olursa, iyilik yapmaya ve başkasını kendisine tercih etmeye delalet eder. Veya şehirin hoş bir ismi olursa, bu da hoşa gidecek haberlere delalet eder.
Şehrin ismi zaffar olursa, düşmana zafer bulmaya, İsfahan şehrini görmek, Yahudiler tarafından meydana gelecek şer ve fesada, bazen da musibetden İsfahan makamım, Hicaz'ı görmek, bazen imana delalet eder.
Dünyada eşkıyalardan birisi şehire indiğini görse, eşkıyalığı bırakır, maksadına nail ve korkudan emin olur.
Sürremen Re'y şehrinden Horasan'a gitse, sevinçten vakti yaklaşmış olan bir kötülüğe düşer.
Mehdiyetü'd-Dahil'den Sus şehrine gitse, Hak ve hidayetten sapıklığa düşer.
Diğer bilinen şehirlerden çıkmak, şehrin isim ve manalarının iyilik ve kötülüğü ile tabir edilir.
Bilinen şehirlerin kapıları, o şehirlerin vali, hakim ve muhafızlarına, evleri de şehir halkının eşrafına, delalet eder.

Bilmediği bir şehre girdiğini gören kimsenin, salih olduğuna veya salih kimselerin sıfatıyla muttasıf olmasma, bazen da arzusuna kavuşacağına delalet eder.
Daha önceden gitmiş olduğu bir şehire gittiğini gören kimse, o şehre bir kez daha gitmeden ölmez. Bazen bu rüyayı gören korktuğundan emin olur. Bazen da şehir halkının durumlarını, kendisine haber veren birisini görür.
Bu şehrin kalesinin yıkıldığım görse, o şehrin muhafız ve bekçisinin ölümüne veya vazifeden alınmasına delalet eder.
Bir şehrin kalesinin delinerek oradan arslan, yırtıcı hayvan, sel ve hırsız girdiğini görse, Müslüman halka veya ilim talep edenlere arız olacak zayıflığa delalet eder.


Seyyid Süleyman: Kirmani (R.A.) demiştir ki: Rüyasında Mekke-i Mükerreme de olduğunu gören, rahata ve itibara kavuşur. Dine hizmet eder. Medine-i Münevvere de bulunan; tüccarlarla arkadaş olup onlardan din ve dünya işlerinde hayır ve fayda görür. Taif'te olduğunu gören, sık sık seyahat eder. Basra da bulunmak; ilim sahibi olmaktır. Vast şehri; ağır başlılık, din ve takva ile yorumlanır. Bağdat zenginliğe işarettir. Bu rüyada şehirlerin isimleri, ne ile şöhret buldukları dikkate alınır ve bu hususlara göre yorum yapılır.
Şeyh Abdülkadir El Şemuni'ye göre, şehir veya kasabanın adı hayrı ifade ediyorsa rüya iyidir. Aksi ise, şerre delalettir. Mekke-i Mükerreme; din ve tevbe demektir. Medine-i Münevvere; dostlarla buluşmak, arzuya kavuşmak ve Hz. Peygamberimiz (S.A.V.)in şefaatini ümit etmektir. Kudüs'ü gören, tevbekar olup, günah-larından temizlenir. Mısır; izzet, zafer, güven ve rızktır. İskenderiye; ticaret ve menfaatle tabir olunur. Şam şehri; rahmet, bereket, güzel geçim ve emniyettir. İstanbul'u görmek; dinde zaafa, rızkta harama işaret eder. Bursa; makam, itibar, güven ve selamettir.
İbn-i Şirin ise: Büyük şehirleri ne suretde olursa olsun, iyiye tabir edyor. Tanımadığı bir şehirde olduğunu gören, bir kavle nazaran ehl-i salahtan (dindarlardan kurtulmuş-ladan) istediğine nail olur. Bir rivayete göre bilmediği bir şehirde bulunan, vefat eder.
Daha önce gittiği bir şehri rüyasında gören, oraya tekrar gider veya korkudan kurtulur. Şehirden köye gittiğini gören, endişeye düşer ve elindeki ni'metleri kaybeder. Şehirden çıktığını gören, bir belaya uğrar. Şehrin harap olduğunu görmek; oradaki hakimin zulmüne uğrar.
Tabirciler şehre girmeyi umumiyetle hayırla, çıkmayı şerle yorumlamışlardır. Etrafı surlarla çevrilmiş bir şehri görmek; daha iyidir. Etrafı surlarla çevrilmiş bir şehir; hükümdarın düşmana karşı üstünlüğüne işarettir. Bunun dışındaki şehirler, onun askerlerine delalet eder.